“ŞEYH SAİD VE ARKADAŞLARININ MEZAR YERLERİ AÇIKLANMALI”
Şeyh Said ve 47 mücadele arkadaşının İstiklal Mahkemesi tarafından 29 Haziran 1925’te Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda idam edilmelerinin üzerinden 95 yıl geçtiği belirtilen açıklamada, “Katledilişlerinin yıldönümünde Şeyh Said ve 47 yoldaşını saygıyla anıyoruz” denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile yapılan yasal düzenlemeler, devlet politikaları katı merkeziyetçi bir anlayışın ürünü olarak ortaya çıkmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde en büyük kırılma noktası bu politika değişiklikleri ile gerçekleşti. Bu toprakların çok kültürlü çok renkli mirasının reddi temelinde ortaya konan politikalar etnik kimliğe dayalı bir ulus tahayyülünün merkeze alınması çerçevesinde üretildi. Söz konusu politikalar derinleştikçe, Türkiye'de devlet ve toplum arasındaki sürdürülebilir yönetim ilişkisi de derin yaralar almaya başladı. Bu yaraları açıkça konuşmadan, Şeyh Said hareketine giden bu süreçle ve Şeyh Said’in idamı ile yüzleşmek mümkün olmayacaktır.
Bu hareket sonrası Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk OHAL yasaları yürürlüğe konarak özgürlüklerin önü kesildi, eşitsizlik ve adaletsizlik beslenerek bugüne gelen yollar döşendi. Kürt halkına karşı Şark Islahat Planı gibi bugün AKP-MHP’nin de büyük bir iştahla sahiplenip yürüttüğü inkar, asimilasyon, imha politikaları devreye konuldu.
Şeyh Said ve arkadaşlarının katledilmelerinin ardındaki gerçeğin açığa çıkarılması Türkiye tarihi açısından ciddi bir yüzleşmenin de gerçekleşmesini beraberinde getirecektir.
Bu nedenle Şeyh Said ve arkadaşlarının idam edilmeleri sürecinde yaşananların çarpıtılmasında ve katliamda rolü bulunan sorumlular açığa çıkartılmalı, o dönemle yüzleşilmeli; Şeyh Said ve 47 mücadele arkadaşının mezar yerleri ailelerine ve kamuoyuna açıklanmalı, tüm hakları iade edilmelidir.”