Emrullah KAYA Bingöl’ün Sessiz Zenginliği: Tarım
Yazı Detayı
07 Eylül 2025 - Pazar 19:42 Bu yazı 19 kez okundu
 
Bingöl’ün Sessiz Zenginliği: Tarım
Emrullah KAYA
 
 

Doğu Anadolu’nun dağlık coğrafyasında saklı kalmış bir bereket yatağıdır Bingöl. Çoğu zaman hayvancılığıyla öne çıkan bu şehir, aslında tarımsal zenginliğiyle de Anadolu’nun kadim üretim kültürünü taşıyan illerimizden biridir. Sessizdir, çünkü pek konuşulmaz; ama güçlüdür, çünkü yüzlerce köyün geçim kaynağıdır.

Tahılların Başkenti Olmasa da, Varlığıyla Önemli

Bingöl’de tarımın omurgasını buğday ve arpa oluşturur. Yaz aylarında sararıp altın gibi parlayan tarlalar, hem çiftçinin ekmeği hem de kentin ekonomisidir. Bingöl buğdayından yapılan tandır ekmeği, şehirde sadece bir yiyecek değil, bir kültürdür. Arpa ise hayvancılıkla uğraşan köylü için yem kaynağıdır; bu yüzden hububat sadece tarlada değil, ahırda da hayatın devamlılığına hizmet eder.

Baklagillerin Sessiz Gücü

Mercimek ve nohut, Bingöl tarlalarının en sadık misafirleridir. Özellikle kırmızı mercimek, şehrin iklimine uyum sağlayarak kaliteli verim verir. Çuvallar dolusu mercimeğin köy meydanlarında satılması, aslında bu toprakların sabırla ve alın teriyle işlenişinin bir simgesidir. Bu ürünler sadece yerel pazara değil, komşu illere de gönderilerek çiftçiye ek gelir sağlar.

Meyve Ağaçlarının Gözü Kara Direnişi

Bingöl denince akla gelen iki ağaç vardır: ceviz ve dut. Her köyde rastlanan ceviz ağaçları, hem gölge hem de bereket sunar. Bingöl cevizi iri yapısıyla ve yağ oranıyla öne çıkar. Dut ise çocukların ellerini morartan, annelerin kış için kaynatıp pekmez yaptığı, köy odalarında sabah kahvaltısında şifa niyetine sunulan gelenektir. Dut pekmezi, yüzyıllardır bu topraklarda bir kış ilacı olarak görülür.

Sebze ve Meyvede Yeni Ufuklar

Son yıllarda devlet destekleri ve çiftçilerin gayretiyle sebze üretimi de artmaya başladı. Patates, domates, biber ve fasulye, özellikle Bingöl ovasında kendine yer buldu. Bu ürünler hem yerel pazarı çeşitlendirdi hem de çiftçiye yeni umutlar sundu. Elma ve armut gibi meyve ağaçları da dağ köylerinde yetişiyor, ancak henüz tam anlamıyla değerlendirilemiyor.

Çiftçinin Diliyle Gerçekler

Köy kahvesinde çay eşliğinde sohbet ettiğimiz Mehmet amca şöyle diyor:
“Bu toprak çok şey veriyor evladım, yeter ki biz sahip çıkalım. Buğday da, ceviz de, dut da burada yetişiyor. Ama biz tek başımıza değil, el ele verirsek daha çok ekmeğimiz olur.”

Bu söz aslında Bingöl tarımının en büyük sorununu özetliyor: örgütlenme eksikliği. Çiftçiler bireysel olarak çabalıyor, fakat birlik olmadıkça ürünlerini değerinde satamıyor, emeğinin karşılığını alamıyor.

Sessiz Zenginliği Seslendirmek

Bingöl’ün tarımsal potansiyeli büyük, ancak tam anlamıyla değerlendirilmiş değil. Modern sulama sistemleri hâlâ yetersiz. Verimli topraklar var ama pazarlama ağları güçlü değil. Çiftçi üretiyor, ancak çoğu zaman emeğinin karşılığını tüccara kaptırıyor. Eğer kooperatifler güçlendirilirse, bu sessiz zenginlik çok daha yüksek sesle konuşabilir.

Bingöl İçin Gelecek Vizyonu

Bingöl, tarımda geleceğini yeniden şekillendirebilir. Özellikle organik üretim konusunda büyük bir avantaja sahip. Kimyasal girdi kullanımının az olması, bu toprakları organik tarım için doğal bir merkez haline getirebilir. “Bingöl Cevizi” veya “Bingöl Dut Pekmezi” gibi ürünler, coğrafi işaret alarak ulusal ve uluslararası pazarlarda marka olabilir.

Ayrıca sulama projelerinin geliştirilmesiyle Bingöl, sadece kendi kendine yeten değil, bölgesel anlamda ürün ihracatı yapabilen bir tarım merkezi hâline gelebilir. Üniversiteler, çiftçiler ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle modern tarım teknikleri köylere taşındığında, gençlerin de tarıma ilgisi artacaktır.

Çünkü tarım sadece karın doyurmaz. Kültürü, geleneği ve umudu da yaşatır. Bingöl’ün tarlalarında yeşeren bu umut, aslında sadece Bingöl’ün değil, tüm ülkenin geleceğini besliyor.

 
Etiketler: Bingöl’ün, Sessiz, Zenginliği:, Tarım,
Yorumlar
Haber Yazılımı