Anka kuşu anlam olarak Farsça'dan gelmektedir. Araplara göre anka, Iran'lılara göre de simurg kuşudur.
Türkçe'deki anlamı ise zümrüdü anka kuşudur.
Zümrüdü anka kuşu, pers mitolojisinde ortaya çıkan ve zaman içerisinde doğudaki hikâye ve efsanelerde de yer almaya başlayan bir kuştur. Efsanelerde Simurg, Sênmurw Sîna-Mrû gibi başka isimlerle de anılmaktadır. Türk mitoloji'sinde ise; Anka kuşu veya Tuğrul kuşu olarak anılan bu kuş yabancı kaynaklarda ise "Phoenix"olarak geçmektedir. Pers edebiyatında Homa olarak tanımlanmış, Arapça kaynaklarda ise Rukh olarak yer almıştır. Kaf Dağı'nın zirvesinde köşke benzeyen bir yuva'da yaşadığına inanılır. Yassı burunlu ve yırtıcı görünümlüdür.
Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg'un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiç bir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü bekler. Ta ki güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp kuru dalları yakıncaya kadar! Simurg oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğar.
Bu kısır döngü sürerken, kuşların başına bir gün öyle bir talihsizlik gelir ki, Simurg'tan yardım istemeleri gerekir. Birden Simurg'un uzun süredir hiç görünmediğini fark ederler. Öyle çok beklerler ki yuvasından çıkıp havalanacağı anı ve sonunda umudu keserler. Tam herşeyin bittiğini düşündükleri bir anda, çok uzaklardaki bir ülkede, Zümrüdü anka kuşunun kanadından bir tüy bulunur. Umutları yeniden yeşeren bütün kuşlar, birlik olup Simurg'un yuvasına gitmeye karar verirler.
Ancak Zümrüdü anka kuşu yuvası, etekleri bulutların üstünde olan, görkemli Kaf Dağı'nın tepesindedir. Oraya ulaşmak için yedi dipsiz vadiyi geçmek gerekmektedir. Bu vadiler öyle zorludur ki yolda bir sürü kuş kaybolur.
1.VADİ- İRADE VADİSİ! Burası kuşlar için bir cennettir. Aradıkları her şeyi irade vadisinde bulurlar. Bir anda her şeyi isteyebileceklerini fark ederler. Sınırlar yoktur. Zevke, sefaya, bütün emellerine kavuşabileceklerdir. İnsanları anlatan masallardaki gibi çalışmadan, uğraşmadan, mevki ve makam sahibi bile olabileceklerdir. Öyle çok kuş vadinin sihrine kapılır, öyle çok şey ister ki, bu vadide bir sürü kayıp verilir.
2.VADİ-AŞK VADİSİ! Vadiye girince bütün kuşların gözünü bir sis kaplar. Gördükleri biçimsiz şekilleri, taşları, odun parçalarını, birer sülün, birer kuğu sanırlar. Gözleri kör olmuştur. Kapılırlar, sürüklenirler ve gözden kaybolurlar.
3.VADİ-CEHALET VADİSİ! Bu vadide her şey güzel gelir gözlerine. Anka kuşunu bile unuturlar, nereye gittiklerinin hiç bir önemi yoktur. Orada da gökyüzü, burada da gökyüzü ve ilginç nesneler görürler, ancak ne olduğunu sorgulamazlar. Önemsemedikçe düşünmemeye başlarlar. Düşünmedikçe unuturlar, unuttukça yükleri hafifler ve artık amaçsızca gülümsemeye başlarlar.
4.VADİ-İNANÇSIZLIK VADİSİ! Vadiye girdiklerinde birden her şey anlamını yitirir. Simurg'u bulmanın hiç bir şeyi değiştirmeyeceği inancına kapılırlar. Kesin öleceklerini iddia edenler, Simurg'un çözüm bulamayacağını söyleyenler, bu kadar yolu boşa geldiğini, emeklerinin boşa gittiğini düşünenler vardır. Kanadı yaralanan bir kuşun aşağıya düştüğünü, hepsinin başına ayrı şeyin geleceğini bağıra, bağıra söylerler. Tüm bu olanlardan sonra kuşların birçoğu yolu tamamlayamayacaklarını ya da tamamlasalar da hiç bir işe yaramayacağını söyleyip geri döner.
5.VADİ-YALNIZLIK VADİSİ! Vadiye giren bütün kuşları korku salar. Bulundukları yerde sadece kendileri varmış gibi endişeye kapılırlar. Acıkan sadece kendi karnının doymasını düşünür. Tek başına avlandığı için de başarılı olamayıp daha büyük hayvanlara yem olur. Herbiri kendi başına hareket etmeyi seçer ve yönünü tek başına bulmaya çalışır. Kendilerini kimse yokmuş gibi, yapayalnız hissederler. Milyonlarca kuşun aynı amaç için uçmakta olduğu akıllarının ucundan bile geçmez.
6.VADİ-DEDİKODU VADİSİ! Kuşlar vadiye girdiklerinde her köşesinde fısıltılar duyulmaya başlar. En arkadaki kuş, Simurg Anka'nın yeniden doğuşta tüylerinin yandığını söyler. Öndeki kuş bunu duyar ve yanan tüylerin tekrar çıkmadığını söyler. Bir öndeki kuş bunu duyar, yanan tüyleri çıkmadığı için Anka kuşunun gizlendiğini söyler. Bir öndeki kuş bunu duyar, morali bozuk olduğu için Simurg'un, saklanırken, onu görenlere zarar verdiğini söyler. Daha öndeki kuş bunu duyunca, herkese zarar veren Simurg'un, dayanamayıp kendini öldürdüğünü söyler. En öndeki kuşa, gitmeye gerek kalmadığı, Simurg'un toprak olduğu bilgisi gelir. Bir çok kuş söylentilere inanarak geri döner.
7.VADİ-BEN VADİSİ! Bütün kuşlar, "BEN" Vadisine girer girmez, içlerinde değişik bir his uyanır. Kimi diğer kuşun kanadını eleştirmeye başlar, bir diğeri her şeyi bildiğini iddia eder. Yanlış yoldan gidiliyor diye kargaşa çıkar. Her kafadan bir ses çıkmaktadır. Her kesin fikri vardır ve hepsi de söyleyen için doğrudur. Sanki milyonlarca farklı yol varmış gibi hepsi en önde lider olmak ister, öne geçmek için biribirlerini ezip dururlar.Ta ki vadiden çıkana, "BEN" den uzaklaşana dek.
Ve nihayet vadiden Kaf Dağı'na vardıklarında, dünyadaki bütün kuşlardan geriye sadece OTUZ tanesi kalır. Zorlu vadilerden geçen bu otuz kuş, yuvaya vardıklarında Zümrüdü Anka kuşunun "OTUZ " demek olduğunu öğrenirler. Yani kalan kuşların hepsi Simurg'tur. Kurtarıcı, bilge, mükemmel kuş ve bu yedi vadiyi geçen kuşların tamamıdır. İradesine hâkim olan körü körüne bağlanmayan, düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, dedikodu yapmayan ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar Simurg tur.
Zümrüdü anka kuşundan alınacak temel ders neyi arıyorsan sen, O'sundur. Mevlana'nın bu sözü anka kuşundan alınacak dersi ifade etmektedir. Kuşların hükümdarı olan Simurg İran kültüründe kullanılmakta ve anka kuşunun kendisidir. Zümrüdü anka ise Türk kültüründeki ismidir. Küllerinden doğmuş olan anka efsanesine göre çok sayıda rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlerden alınması gereken önemli dersler bulunmaktadır. Sabırlı olmanın, gayret etmenin, emek sarf etmenin ve kendi Anka kuşunu kendin oluşturmanın önemi vurgulanmaktadır.
Anka kuşu nedir diye merak edenler için somut bir tanım yapmak kolay olmayacaktır. Eski mitolojilerden günümüze uzanan bir efsanedir. Bazı inanışlara göre yeniden diriliş ve var oluş anlamı taşımaktadır. Efsanevi ve gizemli bir kahramandır. Kuşların babası ve lideridir. Masal ve bir çok sanat eserine konu olmayı başarmıştır.
Saygı ve muhabbetlerimle!
Mehmet KORKUTATA
|
||
|