1789 ihtilali yeni bir çağın başlangıcıdır. Grafikteki bir fonksiyonun kırılma noktası gibi bir şeydir dünya tarihinde. Bu devrim monarşiye karşı yapılmıştır, bu devrim ayrıcalıklı aristokrat sınıfına karşı halk tarafından yapılmıştır filan. Alakası yok. Ölen 50.000 kişinin içinde ancak yüzde 5 lik kısım aristokrat kesimdendir. İhtilalcilerin istediği haklar 1 sene öncesinde zaten kanunlarla verilmiştir. Rotshilds ailesinin finansmanıyla Paris’e getirip yerleştirilen 30.000 katil, hırsız, gaspçı türünden adi suçlu takımı tarafından yapılmıştır. Resmi tarih kitaplarında ve pek okunan yazarların, pek basılan kitaplarında bunlardan niçin bahsedilmediği hususunun sizin kendi beyin mekanizmalarınızın işleyişine bırakıyorum.

Napolyon, bir dahi olarak anlatılır. Hızla yükselmiş, büyük savaşlar yapmış kazanmış, imaparator olmuş filan falan.. Napolyon, bir gömleğinden fazlası olmayan, donunu yıkatmak için çamaşırcıya verecek parası olmayan zavallı bir teğmendir; Rotshilds ailesiyle tanışana kadar. O, kilisenin gücünü kırmak, monarşiyi yıkmak ve tüm Avrupa monarşilerinin başına demokrasiyi bela etmek üzere seçilmiş biridir. Rotshilds ailesinin adamı kont bilmem kimin metresi Josephine ile evlendirilir ve cebine gittikçe artan şekilde para basılır. Onun dahiliğini, Rotshilds ailesinin kendisine verdiği paraları devletin en tepesine gelmek için kullanma yeteneğinde aramak gerekir. Gerisi angarya. Gücü eline geçirip kendisini oraya getirenlere arkasını döndüğünde, Josephine’i boşadığında onun için çok hızlı bitiş süreci başlamıştır. Aynı bugün Recep Tayyip Erdoğan’a yapmak isteyip de bir türlü yapamadıkları gibi.. BOP eş başkanı olan ve bunu deklare eden, yahudi bilmem ne madalyası alan, kraliçe ziyareti yapıp koloni müdürü kıyafeti giyen bir başbakan iken medyayı kontrol altına alıp, bürokrasiye hakim olup, askeriyeyi bir tehdit olmaktan çıkarıp, halka önemli bir refah kazandırdıktan sonra İsrail’e, Amerika’ya, bunların arkasındaki güçlere tavır alan bir başbakan öyküsü bana hep Napolyon’un hikayesini çağrıştırıyor.

Teferruata takılmayın. Kilisenin gücünü kırıp, Fransa’dan başlayarak tüm Avrupada’ki monarşileri yıkan Rotsihilds ailesinden bahsettiğimizi kaçırmayın. 

1.Dünya Savaşı, Bolşevik ihtilalini yapmak, Avrupayı parçalamak, emperyalizmin en büyük tehdidi hilafeti ortadan kaldırmak, Osmanlı’yı bölmek, Filistin’de İsrail devletini kurmak için yapılmıştır. Petrol sebep değil sonuçtur. Petrol her durumda onların olacaktı. 2. Dünya Savaşı ise Sovyetler Birliği’ni yerleştirmek ve büyütmek için, Çin’de komünist ihtilal yapmak için, Japonya ve Almanya’yı tam kontrol altına almak için yapılmıştır. Bir Sırp teröristin bilmem kim veliahtını öldürmüş, boğazlardan iki gemi geçmiş, Hitler ari Alman ırkına inanıyormuş.. Masal alemine gömmüş, algı manyağı yapmışlar bizi. 

Dünyadaki tüm kıymetlerin yüzde 50 sine, dünyadaki tüm taşınabilir kıymetlerin yüzde 90 ına sahip olduğunuzu düşünün.. Düşünemezsiniz, hayal bile edemezsiniz.. Rotshilds ismi herkese zenginliği çağrıştırır, dünyayı yönettiği söylenen meşhur 13 emperyalist ailenin en büyüğüdür. Ama yüzyıllardır emperyalizmin en tepesindeki bu aile, zenginliği, rahatlık filan için kullanmamıştır. Onlar, dünyadaki bütün ulusların güç odaklarını yönetmeyi ve ulusları kontrol etmeyi hedeflemiştir. Siyaseti, ticareti, bürokrasiyi, medyayı, üniversiteleri hatta ahlakı ve hatta ve hatta dini.. Hem de yüzyıllardır. Amerikan Merkez Bankası FED, bu ailenin mülküdür. Yani cebinde dolar sahibi herkes ürettiği emek ve malı Rotshilds ailesine vermiş karşılığında matbaada basılan yeşil kağıtları almıştır. Yani habire elden ele gezen dolarların toplamı 2.2 trilyon dolar, onların matbaasından çıkmıştır ve tek muhatabı onlardır. Yani insanlığın al kağıdını ver kıymetini diyeceği Amerikan devleti filan değildir. Rotshils ailesidir. Sadece FED değil İngiliz Merkez Bankası da bunlara aittir. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanlara ağır savaş tazminat faturaları çıkartıldıktan sonra Rothshils ailesi Almanlara gidip, borç ödeyecek muhatabın, merkez bankalarına sahip olmak sebebiyle kendileri olduğunu ifade edip Alman Merkez Bankası’nın kendilerine verilme durumunda borçlarının silineceğini söylemiştir. Yani Alman Merkez Bankası’nın kime ait olduğunu da anladınız. Hadi bunların hepsini unutun ve bizim TC Merkez Bankası’nın kime ait olduğunu bir araştırın. Doğrudan Rotshilds ailesini bulamayacağınızı ama enteresan cevaplarla karşılaşacağınızdan emin olun.  

Bir Amerikan medya patronunun, bir savaş muhabirine telefonda ‘’sen fotoğraf çek, ben savaş çıkartırım’’ dediği meşhurdur. Fransız İhtilali’nden sonra çıkartılan her savaşta, yapılan her ihtilalde, her darbede bu ailenin tasarrufu vardır. Dünyadaki tüm istihbarat teşkilatlarının CIA’ya, CIA’nın da Rotshilds ailesine çalıştığından emin olun. Dünyadaki tüm terör örgütlerinin CIA tarafından kontrol edildiğinden emin olun; CIA’nın da Rothshilds ailesi tarafından. Dünyanın tüm masonik teşkilatlarının da. Uzatmayalım. Dünyanın tüm kıymetlerinin yarısına, tüm gayrimenkullerinin onda dokuzuna sahip olmak ancak, bürokrasiye, istihbarata, ticarete, teröre, askeriyelere, uluslararası kuruluşlara, medyaya, paraya, bankalara, borsalara, hidrokarbon ve kıymetli madenlere, üniversitelere vs hakim olmakla mümkün olabilir zaten. Aksi mümkün değil. 

Dünya medyasının yüzde 90 ı Yahudilerin elindedir. Kalan yüzde 10 unu kontrol ettiklerini tahmin etmek de güç değil. Mesela ülkemizde CNN Türk var, FOX var, NTV var. 

Rotshilds ailesi yahudidir. Ama bu dinin hizmetinde olduğunu sanmak da yanılgıdır. Bizim kitabımızda Yahudiler için ‘’çoğu da inanmaz’’ deniyor. Peygamberine ihanet etmiş, Allah’ın gönderdiği kitabı tahrif etmiş, dini ırkçılığa indirgemiş bir insan grubundan bahsediyoruz. Binlerce yıldır ittirilmiş, kaktırılmış, sürülmüş, katledilmiş ama kimliklerini kaybetmemiş, bulunduğu her ortama bukalemun gibi renk değiştirip, elbise değiştirip, isim, sıfat değiştirip adapte olmuş, kendini saklayıp bütün güç eline geçtikten sonra Tevrat’ı tahrif ettikleri gibi içinde bulunduğu misyonu bozmuş, tahrif etmiş, sapıttırmış bir güruhtan bahsediyoruz. Hatta düsturlarına göre Mehdilerinin çabuk gelmesi için dünyanın günaha batmış olması gerektiğinden, kendilerine her türlü günahın işlenmesi ve diğer insanları günahın içine sokmanın gerekliliğine inandığını söylersek başka bir şey yazmaya gerek kalmaz. Bir parantez açıp Şiiliğin de benzer itikadı olduğunu söyleyelim.

Yani Rotshilds ailesini Yahudi olarak değerlendirmekten ziyade, bin yıllardır her kılığa girmenin yeteneklerine aşırı derecede sahip olmuş Yahudilerin, emperyalizmin en pis işlerini yapacak insanların fidanlığı olarak Rotshilds ailesi tarafından kullanıldığını düşünüyoruz. İsrail, Müslümanların içine bir çok amaçlarla yerleştirilmiş bir teşkilattır. Hedef şaşırtmadır, istihbarattır, bölgede kaostur..

Aslında Lenin’den, Troçki’den, Marx’dan filan da bahsedecektik; Yeniçeri ve Mevlevi tarikatlarının bozulmasında Yahudi etkisini, bir asker devleti olan Osmanlı’nın dayandığı temelin niçin ve nasıl yıkıldığını da yazacaktık. Ama bizden istenen yazı hacmi bu kadar. Bir başka yazımızda inşaallah.