Günümüzde insanları çok yıpratan, zor durumda bırakan ifşâ kültürü, âdeta hayat tarzı hâline gelmiştir. 

Bu hususa dair Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de “Ey iman edenler! Kendinizi tanıtıp izin almadan ve içinde oturanlara selam vermeden kendi evlerinizden başka evlere girmeyiniz. Sizin için daha iyi olanı budur; umulur ki düşünüp anlarsınız” diye buyurmuştur. 

Evlere girerken edep ve adaba uygun girmeli ve selam vermeliyiz. 

Fahri kâinat Efendimiz Hz. Muhammed  (S.A.V) şöyle buyurmuştur.. “Hiç kimsenin izinsiz olarak bir başkasının evinin içine bakması helal değildir. Eğer bakarsa eve girmiş demektir."

Yani gözlerimizi dahi evlerin mahremiyetinden sakındırmalıyız. 

Bu hususların tamamı uymamız gereken İslâmi prensipler olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.

İfşa etmek, gizli kalması gereken mahrem şeyleri açığa vurmak ve yaymak demektir. 

Mahremiyet genelde “gizlilik” anlamına gelirken, özel olarak ise “kişisel gizlilik” manasını taşımaktadır.

Özel hâllerin kamuya ve çevreye ifşası en hafif tabirle hem topluma hem de yaratıcıya karşı bir saygısızlıktır. 

Fakat ne hikmetse, özellikle sosyal medya vasıtasıyla, mahrem olan birçok hâl ve davranış gözler önüne serilmektedir. 

Bu durum, aile mahremiyetini ifşaya kadar varmaktadır. 

Şahsımıza ait durumlar şahsımızda, ailemize ait hususlar ise ailemizde kalmalıdır. 

Mahremiyet meselesinin çevremizle ve Müslümanlarla ilgili kısmı da önemlidir. 

İslam’da başkalarının mahremiyetine saygılı olmanın gerekliliği “Birbirinizin gizli hâllerini araştırmayınız!” âyet-i celilesiyle açık bir biçimde belirtilmişir.  

Rehberimiz, Önderimiz Hz. Muhammed  (S.A.V) “bir kimse, bir başkasıyla konuşurken etrafına bakınırsa o konuşma gizli sayılır” diye buyurmuştur. 

Başkalarının öğrenmesini istemediği yazışmaları ve özel eşyaları da mahremdir. 

Kişinin izni olmadan bir başkası onları öğrenemez. İnsanların mahrem olan sınırlarını ihlal edemeyiz. 

Çünkü her insanın kendisine ait özel ve dokunulmaz bir alanı vardır. 

İnsanoğlunun en özel ve mahrem olan alanı, şüphesiz ki tek başına veya ailesiyle beraber ikamet ettiği evleridir. 

Çalıştığımız işyerinin mahrem olan yönlerini şirket dışındaki şahıslara ifşâ etmemeliyiz. 

Hem dinimizin emri hem de medeni ilişkiler gereği, evlerin özel alan olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. 

Yüce Rabbim bizleri  mahremiyetini muhafaza eden ve başkalarının mahremiyetinide koruyan, ifşâ etmeyen kullarından eylesin inşallah! 

Yüce Allah'ın rahmeti, bereketi ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşallah!