Ölümün şah damarı kadar yakın olduğu şu fani hayatta, insanlar neden kapitalist ve zâlim olur?

Bu kahrolası nefis ve göz neden doymaz!

Som altından mekânlarınız var olsun, bütün insanlık hizmetkârınız olsun, insan oğlunun yaşamını idâme edebilmesi için belirli standartlar dışına çıkamaz!

Zira; on adet apartmanınız, otuz adet aracınız veya hatırı sayılır mal varlığınız olsun, aynı anda kullanabileceğiniz malınızın bir kısmı, bir ev ve sadece bir araba! 

Nitekim; aynı anda bütün evleri ve arabaları, malınızın tamamını kullanamazsınız!

Kullandığımız her şeyin bir ölçüsü ve sınırı vardır. 

Zira; mal kazananın değil, tüketenindir, şayet kazanan tüketmiyorsa sadece malın hamallığını ve bekçiliğini yapmış olur.

Zaman zaman farklı lokasyonlarda varlıklı insanlarla hemhal oluyorum.

Mübalağa olmasın, aynı ortamı paylaşmak zorunda kaldığım zengin insanlar, şahsımı tanıdıktan sonra itirafta bulunuyorlar!

80' ni gece uyuyamıyoruz!

Uyuyunca kötü kâbusla uyanıyoruz!

Eşimize, çocuklarımıza karşı samimi olamıyoruz!

İş ortağımıza, muhasebeciye, şoförümüze emrimizdeki çalışanlara güvenemiyoruz!

Her şahsiyete karşı şüpheli gözle ve ön yargıyla bakıyor ve yaklaşıyoruz!

Sözün özü yakınlarımız dahil hiç kimseye güvenmiyoruz!

Bizimle beraber olanların, paramız için, mal varlığımız için bizimle oldukları düşüncesi hasıl oluyor!

Mekânda yalnız kalınca halüsülasyon görüyoruz, sanki evin içinde birileri konuşuyor veya hareket ediyor gibi, zaman zaman eşyaların hareket ettiğini ifade ediyorlar!

Yediklerinden, içtiklerinden haz alamadıklarını, denize veya güzel manzaraya bakarken sanki duvara bakar gibi oluyoruz, ifadelerini kullandılar!

Anlıyacağınız hiç bir ritüel keyif vermiyor, huzur vermiyor, yediklerimizden, içtiklerimizden lezzet alamıyoruz beyanında bulunuyorlar!

Malımızdan biraz eksilme olunca ödümüz kopuyor, sanki aç kalacaz evsiz, barksız kalacaz diye büyük korku ve tedirginlik yaşıyoruz itirafında bulundular.

Nihayetinde; bencil, inançsız, vicdansız, ahlaksız hiç bir beden ve ruh huzur bulamaz!

İnsan olan ne aşırı gider ve nede cimrilik! (İfrat, tefrit)

Yüce Allah’a inancınız olsun ki; Rabbimin var ettiği kâinat,
yeryüzündeki bütün canlı ve cansız varlıklar için yeterlidir.

Sorarım size bu tamahkârlık niye?

Tekelleşme, karaborsacılık, menfaat devşirmek için örgütleşme ve çeteleşme' ler nedendir?

İnsanca yaşamak, helâl dairesi içinde yaşamak varken neden harama tenezzül edilir!

Vallahi de, Billahi de zulümle âbat olunmaz!

Geçmiş tarihlerde zulmedenlerin akıbetini, şahsen gördük vede şahit olduk, kimilerini de kutsal kitaplardan ve tarih kitaplarından okuduk, öğrendik.

Lütfen paylaşmasını öğrenelim ve öğretelim!

İnsanlar güvenli ortamlarda yaşasın!

Açlık ve barınma endişeleri olmasın!

İş ve aş endişeleri olmasın!

Evlenme ve ev kurma kaygıları olmasın!

Eğitim ve öğretim ile ilgili endişeleri olmasın!

Çocukları ve diğer canlılarla ilgili kaygı ve endişeleri olmasın!

Seyrusefer ile ilgili endişeleri olmasın, yollar güvenli olsun!

Devlet milletinden, millet devletinden emin olsun!

Yüce Allah’ın sonsuz kudretine teslim olalım!

Verdiği temiz ve pak nimetlerine razı olalım!

Çok çalışıp, gayret eden şükür ehli olalım,

Alan el değil veren el olalım!

Hayatı ve dini kolaylaştıralım, zorlaştırmayalım!
Dilenen ve cimri insan, Yüce Allah’ın en sevimsiz kuludur, asla cennete giremez!

Dilenciliği islâm kültüründen kaldıralım asla müsaade etmeyelim!

Hazır balık vermeyelim, tutmaya teşfik edelim!

Medeniyet görmemiş, düzensiz toplumlarda dilenci var olur!

Neden?

Yönetenler kendi heva ve hevesleri uğruna gayret ederse, enerjisini halkın menfaati ve saadeti için kullanmayıp zevk ve sefası için kullanırsa fakirleşen halk dilenmek zorunda kalır!

Maalesef ihale yine dilencileri finanse etmek zorunda kalan, sömürülen halkta kalıyor!

Spekülasyonlara müsaade etmeyelim!

İnsanlıktan nasibini almamış, mal, mülk, şehvet düşkünü sözde insanlara makam, mevki, paye vermeyelim!

Vatansever, alanında liyakatlı insanlara değer verelim, pâyidar edelim!

Gereksiz harcama ve zaman kayıplarını minimize edelim!

Körü körüne biat eden değil, araştıran, sorgulayan bir nesil olalım!

Kerim Kitabımızın meâlini okuyalım, okuyunca şarlatan din tüccarlarının tuzağına düşmezsiniz!

Okuyan, üreten, geliştiren, yetiştiren toplum olalım!

Okuyan insan sadece Allah’a kulluk eder, Yaradan haricinde hiç kimseden medet ummaz, dilemez!

Kur'anı Kerim'i baş kitabımız yapalım, duvarda asılı kalmasın, açıp okursan, anlamaya çalışırsan değer vermiş, anlamış olursun!

Altından muhafaza içine alıp duvara assan dahi, O'na hürmet etmiş olmazsın, bilakis saygısızlık etmiş olursun!

Empati yapın; hiç kimse size danışmasa, hal hatır sormasa ve size sana değer veriyorum, seviyorum dese inandırıcı olurmu?

Etrafında milyonlarca insan var olsun, eğer kimse sana danışmıyorsa yalnız insansın!

Dolayısıyla siyonist oyuna gelmiyoruz!

Siyonistler; müslümanlar okumasın, incelemesinler diye veya bazı tekelci din alimleri müslümanlar cahil kalsın, kendilerine biat etsinler diye abdestsiz Kur’an ellenmez, ellenirse günaha girerler telkininde bulunuyorlar, kesinlikle inanmayın!

Cenâb'ı Allah Kur’anı yeryüzüne indirdi, amaç cehaleti yok etmek, gerçekler doğrultusunda insanlara yön vermekti!

Kur’ân'a hürmet O' nu açıp okumak, anlamak ve öğrendiği ile amel etmektir. 

Neden Kur’ân'ı Kerîm’i abdestsiz ellemek haram dediler!

Onlar da gayet iyi biliyorlar ki yarım saatte bir kalkıp abdest almak çok zor, nefise ağır geliyor, bilakis kış mevsiminde daha zor oluyor!

Genç kardeşlerim siyonist ve tekelci zihniyetin oyununa gelmeyin, Kur’ân'ı Kerîm’i sık, sık okuyun ve anlamaya gayret gösterin!

Hem arapçasını okuyun ve hemde türkçesini!

Arapçasını okumaya gayret edipte başaramayanlar, Yüce Meâli'nin türkçesini sürekli okusunlar!

Nitekim; Anne ve baba hakkını, kardeşlik hakkını, akrabalık, arkadaşlık, komşuluk hukukunu, hayatı, ticareti, insanlığı, alışverişi ve sayamadığım bir çok değeri gerçek kılavuzumuz Kur’ân'ı Kerîm’den öğreniyoruz.

İslâmi yaşantı ve hukuku hakkında binlerce eser yazıldı, icra edildi, açıp okuyalım, dinimizi bizleri sömüren cahil şarlatanlardan değil gerçek manada ilmini icra eden alimden ve onların yazdığı eserlerden okuyarak, dinleyerek öğrenelim. 

Hülâsa; Şah; bilge, adil, dürüst, vicdanlı, ahlaklı olursa halk'ta, Hak'ta razı olur. Tam tersi tecelli ederse "mazlumun ahı indirir şahı"! Vesselam!

Yüce Allah’ın rahmeti, bereketi ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşallah!

Sevgi ve muhabbetlerimle...