Siyonist, kapitalist zihniyet; az gelişmiş ülkelerde, bilim insanı, ilim insanı yetişmesin, üreten, araştıran, geliştiren gençlik yetişmesin diye, sosyal platformlarda aklınıza gelebilecek her türlü hokkabazlığa, saçmalığa, aptallığa prim vermektedir. 

Misal: Kadın sütyen ve donla sınava giriyor, kızım giyinmeyi unuttunmu deyip geri çevirip, giyinde gel demeleri gerekirken, küpeyi çıkarmaya gayret ediyorlar! 
Küpe çıksa sınava girebilecek! 

Kızlar lütfen empati yapın, erkek kardeşinizin önüne sizin gibi giyinmeyi unutup önüne veya sağına, soluna otursa erkek kardeşiniz sınava odaklanabilirmi, dikkati dağılmazmı!

İddia ediyorum, aynı görseli erkek sergilese kapıdaki güvenlik görevlisi ihbar edip deli var diye önce göz hapsi uygulanır akabinde istikamet direk BAKIRKÖY! 

Erkek taksim meydanında rutubete maruz kalmış çavuşu biraz hava alsın diye fermuarını indirse sapık yaftasıyla gözaltına alınır!

Kadın soyunursa, ee malum havalar sıcak, taksim meydanı da havadar, tiril, tiril esiyor, ee kadıncağız ne yapsın, tabiiki serinlemek için soyunmuştur diyecekler!

Bu ara unutmadan hatırlatayım!

Yatak kıyafetiyle sınavın olduğu okula gidip küpe taktığı için sınava alınmayan kadını sosyal platformda milyonlar tıklamış!

Maalesef kariyerinde ve bıranşında başarı kaydetmiş onlarca insanın esamesi bile okunmuyor!

Bir genç düşünün yıllarını okumakla, öğrenmekle, araştırıp geliştirmekle geçiriyor ve nihayetinde başkentte dayısı varsa ve şansı da rast giderse iş bulabiliyor!

Diğer taraftan genç olarak nitelediğimiz birey, rutubetli evde 4 veya 5 arkadaşıyla kalmamış, öğrenim süresince menemen, makarna yemek zorunda kalmamış, uykusuz kalmamış, sınav heyecanını ve stresini yaşamamış, uzun mesafeleri dahi harçlığı yeterli olmadığı için otobüse, minibüse binmeden yürümek zorunda kalan gençlerimizin yaşadığı zorlukları tecrube edinmemiş sözde genç ise, bir sosyal mecrada abuk, subuk hareket ve söylemlerde bulunarak hem popüler oluyor ve aynı zamanda milyon liralar kazanıyor!

Şöhret olmak, doğruluk anlamına gelmez, o nedenle doğru insanı ve doğru eylemi destekliyecez ve arkasında duracaz. 

Bir söz yazarı düşünün; garibim öncelikle ilham alacağı ortamı bulacak ondan sonra odaklanacak herhangi bir beste için söz yazacak!

Roman yazarı bir romanı icra etmek için aylarca ter döküyor!

Yazar kitap yazmak için yıllarını veriyor!

Bilim insanı bilimsel çalışmalar için ömrünü heba ediyor!

Peki âla sorarım size, bunca emeği fark edeniniz varmı?

Kadın sosyal mecrada eteğini kaldırıyor, göğüslerini teşir ediyor milyon beğeni alıyor!

Sizce kapitalist, Emperyalist sistem hangisini tercih eder?

Sesinizi duyar gibiyim, sistemin ve paranın kölesi olmuş beyni boş, ruhu ve bedeni satılık güruhları tercih eder!

Maalesef bizler, bizi biz yapan, asıl olan, yaşanması elzem olan değerlerin yerine, köhnemiş, peşmurde olmuş, kokuşmuş bir hayatı tercih edenlerin çağında yaşıyoruz. 

İnsanları; bilgi, beceri, emek ve güzel ahlak yüceltir. 

Sistemin var ettiği bilgisiz, tecrübesiz, emeksiz, ahlaksız kazanımlar da geçici ve aşağılıktır.

Lütfen rica ediyorum!

Üreten geliştiren gençlere değer verelim!

İç çamaşırıyla sokağa çıkanları, çevreyi görüntü ve sesiyle rahatsız edenleri îkaz edelim!

Sorgulayan, araştıran nesiller yetiştirelim!

Gündemde ve görünür olduğu için değerli bilineni değil, görünmese de, gündemde olmasa da değerli olanı öne çıkaralım, söz hakkı verelim!

Algoritmalara, yozlaşmaya karşı dik duralım!

Geçici gündemler yerine var olan, kabul gören değerlere önem verelim!

Bağırıp, çağırana, ses yükseltene değil, reel konuşana, hakikatı dile getirene itibar edelim!

Lütfen çocuklarımızı sosyal medya tuzaklarından koruyalım! 

Diğer bir konu ise çıplaklık!

Şayet çıplaklık medeniyetse, çağdaşlıksa, kusura bakmayın, o halde amazondaki yerli kabileler sizden daha medeni ve çağdaş!

Ancak yobaz ve cahil insanlar karşı cinsi etkilemek ve tahrik etmek için vücudunu cinsel obje olarak teşir eder!

Bizim kültürümüzde bu kıyafetle evde dahi olsa, anne, baba ve kardeşlerin yanında dahi giyilmesi müstehcen! 

Zira; örtü bir anlam ve önem arz etmeseydi, toprak bitki örtüsüyle örtünmezdi!

Ağaçlar yaprakla kamufle edilmezdi!

Deniz' de yaşayan canlılar pullarla donatılmazdı!

Yeryüzünü gök kubbe örtmezdi! Vesaire...

O halde ne diyoruz: Örtüsüz hiç bir canlı görsel olarak bir anlam ifade etmez, aksine çirkin ve değersizdir!

Örtü ise, canlıya ve doğaya mana ve değer katar, gizemli hale getirir! 

Gizem ise insana heyecan ve adrenalin coşkusu yaşatır!

Allah aşkına sorarım size; sokakta açıkta satılan bir et'imi tercih edersiniz, yoksa kapalı, temiz, nezih bir mekânda satılanımı tercih edersiniz!

Nitekim; Dini inanç, Vatan, Bayrak, bilgi, birikim, ar, namus, dürüstlük, adil olmak ve güzel ahlak parayla satın alınamayacak kadar kutsaldır! 

Not: "Başı açık olupta normal giyinen hanımefendileri tenzih ederim".

Sevgi ve muhabbetlerimle...