|
|||
![]() |
TORPİL Adaletsizliğin Sessiz Tokatı | ||
Emrullah KAYA | |||
Torpil, yani liyakat yerine kişisel ilişkilerin ön plana çıktığı sistem, toplumun her kesiminde derin yaralar açmaya devam ediyor. İş hayatından eğitime, kamu kurumlarından özel sektöre kadar uzanan bu olgu, yalnızca bireyleri değil, toplumun tamamını etkiliyor. Genç bir mühendis düşünün: yıllarca çalışmış, bilgisi ve yeteneğiyle öne çıkmış, ama terfi veya iş fırsatlarında arkası güçlü olanlara yenik düşüyor. Ya da bir öğrenci, sınavda hakkı olan başarıyı gösterse de “tanıdık” sayesinde ayrıcalık tanınan bir sınıf arkadaşıyla karşılaşıyor. Bu durum sadece bireyde hayal kırıklığı yaratmakla kalmıyor; güven duygusunu zedeliyor ve motivasyonu azaltıyor. Torpil, kısa vadede “çözümler” gibi görünse de uzun vadede verimliliği düşürüyor, adalet duygusunu yok ediyor ve toplumda güvensizlik kültürünü besliyor. İnsanlar başarıyı değil, ilişkiyi önemsemeye başladığında, yetenekli bireyler kayboluyor; liyakat değil, bağlantı ön plana çıkıyor. Sorunun çözümü açık: Şeffaflık, kurallara bağlılık ve denetim. İşe alım süreçlerinden eğitim sistemine kadar her alanın adil ve objektif kriterlerle işlediğini görmek, torpili azaltmanın ilk adımıdır. Toplum olarak, sadece güçlü olanın değil, hakkı olanın kazanacağı bir sistemi savunmak zorundayız. Dünya, ne yazık ki hâlâ gücün haklı sayıldığı, paranın, bağlantıların ve nüfuzun ön plana çıktığı bir yer olarak algılanıyor. Ama her bireyin, her toplumun özlem duyduğu gerçek adalet, gücün değil, hakkın üstünlüğüne dayalı bir sistemle mümkün olabilir. Güç, geçici ve değişkendir; bugün güçlü olan yarın güçsüz kalabilir. Ama hak, zaman ve mekân tanımayan, evrensel bir değer taşır. Hakkı gözeten bir toplum, bireylerin emeklerine, bilgilerine ve çabalarına saygı gösterir. Torpilin, kayırmacılığın, adaletsizliğin olmadığı bir dünya, yalnızca bireysel değil, toplumsal başarının da anahtarıdır. Eğitimde, iş hayatında, siyasette veya sosyal ilişkilerde adaletin üstün geldiği bir düzen, insanların yeteneklerini ve potansiyellerini özgürce ortaya koymasına imkân tanır. Kimse sadece güçlü olduğu için değil, hakkı ve emeğiyle var olduğu için değer görür. Bu, bireysel tatminin ötesinde, toplumun güven ve dayanışma duygusunu da güçlendirir. Hakkı gözetmek, sadece bir erdem değil; bir zorunluluktur. Adil bir dünyada, insanlar birbirlerine güvenerek işbirliği yapar, üretir, öğrenir ve gelişir. Güçlü olanın değil, haklı olanın kazandığı bir dünya, geleceğe bırakabileceğimiz en değerli mirastır. Unutmayalım ki, hak ve adalet kazanırsa, gerçek anlamda herkes kazanır. |
|||
Etiketler: TORPİL, Adaletsizliğin, Sessiz, Tokatı, |
|