|
|||
![]() |
Anayasanın Yeniden Yazılma Vakti: Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi | ||
Vehbi KORKUTATA | |||
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık üç yıl önce sivil anayasa ihtiyacını yeniden gündeme getirmiş ve tüm siyasi partilere ön koşulsuz masaya oturma çağrısı yapmıştı. Başkan Erdoğan ve AK Parti seçim öncesi bu çağrıları devam ettirmiş, “Türkiye Yüzyılı Vizyon Belgesi” ve “2023 Seçim Beyannamesi’nde yeni anayasaya özel bir yer ayrılmıştı. Bu çağrılar, sadece bir seçim söylemi olarak kalmamış ve seçimden sonra da birçok defa dillendirilmiştir. Yine yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla 1 Ekim’de TBMM’nin açılmasıyla somut adımlar atılmaya başlanacak. Uzun süredir devam eden yeni anayasa arayışları ile ilgili akıllara gelen ilk soru, yapılan anayasa değişikliğine ve özellikle 2017’deki kapsamlı hükümet sistemi değişimine rağmen neden hala bu talepler devam etmektedir? Sorular akıllarda durgunluk yaratıyor değil mi?.. Gerçekten de 1982 Anayasası yürürlükte olduğu 41 yıllık süre içerisinde defalarca değişikliğe uğramıştır. TBMM’de 1982 Anayasasını değiştirmek amacıyla 1987 ile 2017 arasında 23 kanun kabul edilmiştir. Ülkemizin kanayan yarası olarak tarihte yer alan ve ülkemizin aziz insanlarının önemli olan başörtüsü sorunu gündemi adeta meşgul etmişti. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldırmayı amaç edinen ve 2008’de kabul edilen Anayasa değişikliği, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yürürlüğe girememiştir. Buna göre Meclisin kabul ettiği toplamda 23 değişiklikten 19’u yürürlüğe girmiştir. Anayasa değişikliklerine yakından bakıldığında 1995, 2001 ve 2004 değişiklikleri Anayasanın temel hak ve özgürlükleri düzenleyen maddelerine, 2010 değişikliği yargı ve özgürlükleri düzenleyen maddelerine ve 2017 değişikliği yasama ve yürütme maddelerine odaklanmıştır. Sonuç itibarıyla, 1982 Anayasasının büyük bir kısmını etkileyen bu düzenlemelerden sonra hâlâ ilk kabul edilen anayasanın yürürlükte olduğunu söylemek güçtür. Ancak bütün bu değişimlere rağmen hâlâ yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır. Çünkü yürürlükte kalan maddelerden yarıya yakını ya hiç değişmemiş veya sadece tali değişikliklere uğramıştır. Nitekim bu nedenle bütün siyasi partiler bir şekilde anayasa değişikliği veya yeni anayasa talebinde bulunmaktadır. Ayrıca anayasanın asıl sahibi olan vatandaşlar da yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında, Türkiye’nin yeni bir anayasa yapması gerektiğini güçlü bir çoğunlukla vurgulamaktadır. Neden sivil Anayasa ihtiyaç vardır! Türkiye’nin artık demokratik ve katılımcı bir usulle yeni baştan bir sivil anayasa yapması gereğidir. Önceki anayasalarımız savaş ya da darbe gibi olağanüstü durumlarda, herhangi bir toplumsal tartışma, katılım ve demokratik müzakere olmaksızın “devlet katında” hazırlanmıştı. Toplum askeri darbe ile bastırılmış ve anayasa tartışmalarının gerektirdiği özgürlük zemini yok edilmişti. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ikinci yüz yılına uzun ömürlü gerçek bir toplumsal sözleşme ile girilmek amacıyla sivil ve demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Böyle bir yöntemle yürütülecek yeni anayasa yapım sürecinin, toplumsal ve siyasal sorunların ele alınacağı ve tartışılacağı bir platform olacağı da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sayede bütün toplumsal kesimler ülkenin temel sorumlarının tartışılacağı meşru ve etkili bir platforma kavuşmuş olacaktır. Yeni anayasa sürecinin siyasal ve toplumsal meseleler konusunda taraflar arasında diyaloğu ve anlayışı güçlendirecek olumlu etkileri de olacaktır. Toplum günlük siyasi tartışmaların ötesinde temel meseleler konusunda kalıcı çözümleri tartışma imkânı elde edecektir. Yeni anayasayı gerektiren ikinci bir sebep, 1982 Anayasasının üzerinde hala 12 Eylül darbesinin otoriter ve antidemokratik gölgesinin bulunmasıdır. Türkiye, hazırlayacağı bir yeni anayasa ile 12 Eylül’ün gölgesinden hem sembolik olarak hem de gerçek anlamda kurtulma imkânı elde edecektir. 1982 Anayasasında defalarca değişiklik yapılmış ve bu değişiklikler genelde demokratikleşme, hukuk devleti ve özgürlükler yolunda önemli adımlar olmuştur. Ancak Anayasadaki 12 Eylül rejiminin tortularını tamamen silmek mümkün olmamıştır. Yürürlükteki Anayasa, darbeyi yapan Milli Güvenlik Konseyi ve onun atadığı üyelerden oluşan Danışma Meclisi tarafından hazırlanmış anayasadır. Türkiye, 12 Eylül darbesi ile yüzleşmiş, 2010 Anayasa değişikliği ile darbecilerin yargılanmasının önünü açmış ve hayatta olan darbecileri de yargılayıp mahkûm etmişti. Ama Türkiye, hâlen mahkûm ettiği darbecilerin hazırladığı Anayasa ile yönetiliyor. Bu utancın aşılması, bütün bir siyaset kurumunun vazifesidir. Geçmişte anayasa değişiklikleri ile bu etkiden kurtulmanın mümkün olmadığı da anlaşılmıştır. Bu değişimin toplum psikolojisi açısından da kritik olduğu vurgulanmalıdır. Mevcut anayasal birikim ve uzun süredir devam eden arayışlar; yeni, sivil ve demokratik bir anayasanın yapılması için gereken tecrübenin oluşmasını sağlamıştır. Türkiye kurumsal yapıların veya seçkinlerin taleplerine göre değil halkın isteklerine uygun bir anayasa yapabilecek imkanlara sahiptir. Görüldüğü üzere 1982 Anayasası, Türkiye’nin otuz yılda başta demokrasi ve özgürlükler olmak üzere birçok alanda hayata geçirdiği reformların gerisinde kalmıştır. Daha da çoğaltılabilecek bu örnekler, anayasa değişikliğine değil baştan yeni bir anayasa hazırlanması gereğine işaret etmektedir. Anayasada hâlen yenilenmesi ve değiştirilmesi gereken maddeler olmasıdır. 1982 Anayasasının 19 defa değiştiği ve bu değişimlerden çok sayıda maddesinin etkilendiği belirtilmiş olsa da bunu Anayasanın tamamen yenilendiği gibi algılamak yanlıştır. Sayılara yakından baktığımızda Anayasanın 177 maddesinden 96’sının değişikliğe uğradığı ve 23 maddenin ilga edilmesi sonucu halihazırda yürürlükte 154 madde kaldığı görülmektedir. Bu değişimlerin bazıları esaslı iken bazıları tali nitelikli olmuştur. Buna göre Anayasa’nın hiç değişmemiş ve 12 Eylül’ün ideolojik izlerini taşıyan çok sayıda maddesi vardır. Bu maddelerin birçoğunun yeniden yazılması gerekecektir. Ayrıca belirtmek gerekir ki bahsedilen değişikliklerin bazıları vesayetçi sistemin sınırları dahilinde yapılabilmiştir. Bu maddeler de günümüz anayasacılığının gerekleri doğrultusunda gözden geçirilmeli ve yeniden yazılmalıdır. Son olarak değinmek gerekir ki, bütün dünyada son kırk yılda anayasa hukuku alanında yaşanan gelişmeler ve anayasa yazım tekniği konusundaki yenilikler, yeni anayasa yoluyla ülkemize kazandırılabilecektir. Bu nedenle 1982 Anayasasının mevcut metninin esas alınması ve onun üzerinden düzenlemeler yapılması yerine, tamamen temiz ve boş bir sayfa açılması ve yeni bir anayasa hazırlanması yerinde olacaktır. Ayrıca Türkiye’nin yukarıda aktarılan anayasa tecrübesi ve yeni anayasa arayış süreci önemli bir birikim sağlamıştır. Yani yeni anayasa yazımına sıfırdan başlanılmayacaktır. Siyasetin, sivil toplumun ve anayasa hukuku literatürünün bu konuda geniş bir hafızası oluşmuştur. Artık bu girişimleri engelleyecek ya da sabote edecek vesayet odaklarından bahsetmek de mümkün değildir. Açıklanan bütün bu nedenlerle, Türkiye’nin 21. yüzyılda hâlâ askeri bir darbenin vesayeti ürünü olan 1982 Anayasası ile devam etmesi beklenemez. Nitekim içeriğinde uzlaşma olmasa da bütün siyasi partilerin ve toplumsal kesimlerin yeni anayasa ihtiyacı konusunda uzlaştıklarını görmek mümkündür. Yeni bir anayasanın yapılması veya anayasanın büyük ölçüde değiştirilmesi, toplumsal yaşamda ender görülen bir olaydır ve bu sebeple alternatiflerin titizlikle analiz edilmesi ve fırsatların en iyi biçimde değerlendirilmesi şarttır. 14 Mayıs seçimleri sonrası oluşan mevcut TBMM aritmetiği ve siyasi partilerin pozisyonları yeni anayasanın yapılmasındaki güçlüklere işaret etmektedir. AK Parti ve Başkan Erdoğan, seçim sonrasında da yeni anayasa çağrılarını yineleyerek, bu konudaki samimiyetlerini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin "Yüz yılı vizyonuna" girmek üzere olduğumuz şu günlerde hem hazırlık sürecine hem de içeriğine milli iradenin hâkim olduğu yeni bir anayasaya sahip olmak anlamlı olacaktır. Türk milleti ve siyaseti, insan onuru ile temel hak ve özgürlükleri esas alan sivil ve demokratik bir anayasayı yapacak birikime ve iradeye sahiptir. |
|||
Etiketler: Anayasanın, Yeniden, Yazılma, Vakti:, Türkiye, Yüzyılı, Vizyon, Belgesi, |
|